CEMEVİ AÇILIŞINDAN DOLAYI ÇAN-DER’İ KUTLUYORUM*

mehmet seker
mehmet seker

Sevgili Canlar,
Bugün Cemevinizin açılışını gerçekleştiriyorsunuz. Aradaki uzun mesafeye rağmen, açılışta yüreğimin sizlerle birlikte olacağını bilmenizi isterim. Açılışa katkı sunan tüm değerli konuşmacı ve sanatkar Canlara sevgi ve selamlarımı yolluyor saygılarımı sunuyorum. Siz hazır bulunan tüm Canlar ve emeği geçenlere de buradan ayrıca sevgilerimi iletmek istiyorum. Emeği geçen herkesin Hakk yardımcısı, Xizir yoldaşı olsun. Yolu yolsuza, halden bilmeyene uğramasın. Xizir hepinizi sevdiklerinizle bir arada sağlıklı ve mutlu kılsın.

Canlar,
burada, benim için son derece önemli olan bir anımı, daha doğrusu bana yapılan bir vasiyeti sizlerle paylaşmak istiyorum.

Benim adım Mehmet Şeker ve ben Mirallı Köyünden Halil Baba (Xelî Mîralî, Xelî Alî Bûdele)’nın oğluyum. 30 yılı aşkın bir süredir Almanya’da yaşıyorum. 25 yılı aşkın bir süre Türkiye Cumhuriyeti Devleti benim ülkeye girişimi sakıncalı bulduğu için ülkeme dönemedim. Bu süre zarfında babam, annem ve bir ablam Hakk’a yürüdüler ve onların cenaze erkanlarında da bulunma olanağım olmadı.

Aslında özelikle de babamın cenaze erkanında bulunabilmemin benim için özel bir önemi vardı ve bana yapılmış bir vasiyeti yerine getirmem gerekiyordu. Ne var ki bu olanağım yoktu ve babamın Hakk’a yürüdüğünü de, ben üzülmeyeyim ya da ani bir kararla ülkeye dönerek sıkıntıya düşmeyeyim diye haftalar sonra duyurdular. Böylece de bana yapılan vasiyeti de yerine getiremedim.

Babamın vasiyeti şu idi: Henüz çok küçük yaşta babamın terkinde at özerinde İçme’den eve dönüyorduk. Babam herhalde ben terkisinde uyuyup düşmeyeyim diye benimle sürekli olarak konuşup, sorular soruyor ve benden de cevap almadan başka bir soruya geçmiyordu. İçme’den Aşağı Nergele’ye dönünce küçük bir virajdan sonra sağ tarafta yolun altında üstü çinkolu bir okul vardı. O Okulu geçtikten sonra biraz ileride yolun üst tarafında küçük bir mezarlığı andıran bir yere yaklaştığımızda ”Va çaxa te bi xêr feqîr” (iyi vakitler, merhaba, iyi günler fakir anlamında) deyince, etrafıma bakındım ve kimseyi göremeyince de kime selam verdiğini sordum. Yolun üst tarafındaki yeri göstererek, ”Buralarda birara bir fakir dolaşıyordu, kimsesi de yoktu. O Hakk’a yürüdüğü zaman buraya defnedildi. O gündür bu gündür ben buradan geçerken hep onunla selamlaşır, hal hatır sorarım” diye cevapladı ve ”Oğlum ben ölürüm, siz kalırsınız, o gün geldiğinde, unutma aklında kalsın, beni de buraya bu fakirin yanına defnedeceksiniz” dedi. Babamın bu sözünü hiçbir zaman unutmadım ve oradan her geçtiğimde de aramızdaki bu konuşmayı hatırlıyor ve oraya bir çeşit gönül bağım oluşmuştu.

Babam Hakk’a yürümeden bir hafta önce aynı yeri tarif ederek büyük ablam Hatice Yapıcı’ya da aynı vasiyette bulunmuş. Ancak Hakk’a yürümesinden sonra sizlerin de anlayacağınız gibi Mirallılar böylesi bir şeyi hiçbir şekilde kabul edemiyeceklerini söyleyerek onu da, babasının köyümüzde bulunan mezarının yanına defnetmişler ve bilindiği gibi bugün türbesi Mirallı Köyündedir.

Köyünüzden bir Canla yaptığımız bir sohbet esnasında ben, babamın bu vasiyetinden bahsettim ve belirlediği yeri tarif ettim. O Can da benimle inancı gereği görüştükten sonra ”Demek ki Halil Baba seneler önce bu kutsal mekanımızın yerini tesbit etmiş. Biz anlattığın yerin Cela’dan tapusunu aldık ve şimdi oraya Cemevi inşa ediyoruz” dedi.

Bütün bunları sizlere anlatmamdaki muradım şudur: Babamın vasiyetini yerine getirememiş olmam benim eksikliğim. Ancak bilmenizi istediğim husus ise onun ruhen sizlerle birlikte olduğuna olan şahitliğimdir. Hiç olmazsa bu görevimi yerine getirmiş olayım istedim. Cemevinize olan gönül bağımdan dolayı beni de aranıza Cemevinizin bir üyesi olarak kabul göstereceğiniz ümidiyle hepinize aşk ile niyazlarımı yolluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.

Mehmet Şeker
Berlin, 23.08.2014

* Bu yaziyi bolgemizden bizden biri kaleme aldigi icin cok daha degerli kiliyor.Boylesi calismalar daha da cogalmaliki biz Kurd Alevilerin kulturleri daha cok yeni kusaklara tasinsin. Her gecen gun kimliksizlestirilmemiz icin caba gosterenlerin onu kesilsin.

Bundan dolayi Mehmet Şeker ‘e  tesekkur etmek gerekiyor.

Mehmet Seker’den izin almadan bu yaziyi Nurhak Agcasar’a ekledigimden  dolayida Mehmet seker’in affina siginiyoruz.

H Kilinc

27.08.2014

İlginizi çekebilir...

PSAKD-DANISMA-KURULU-

PSAKD yöneticileri: Gençlerimiz ışık saçıyor-VİDEO

PİRHA- PSAKD şube yöneticileri, Antalya’da gerçekleştirilen iki günlük danışma kurulu toplantısını değerlendirdi. Uzun aradan sonra …