Cogi Baba’da ilk Kürtçe cem

Cogi Baba’da ilk Kürtçe cem
Cogi Baba’da ilk Kürtçe cem

Qoçgirî kültürünü yaşatan “Cogi Baba Kültür Festivali”nin bu yıl onikincisi düzenleniyor. Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne yoğun bir asimilasyon sürecini yaşayan Qoçgirî Bölgesi’nin en önemli kitlesel etkinliği olan festival, köklere dönüş anlamında önemli bir işleve sahip. Festival etkinlikleri öncesinde, Qoçgirî’de bu yıl ilk defa Kürtçe Cem’in organize ediliyor. 7 Temmuz’da yapılacak festival, özünden boşaltılmak istenilen Kürt-Alevi kültürünün yeniden köklerine döndürme anlamında tarihsel bir önemde. Festivale katılan Qoçgirîli sanatçılar arasında Cihan Çelik, Ayfer Düzdaş, Cemil Qoçgirî de var. Sanatçılardan festivale ilişkin görüşlerini aldık.


1921 ruhuyla yeniden

Aynı zamanda festivalin organizatörlerinden olan Cihan Çelik, her sene onbine yakın kişinin katıldığı festivalin, Qoçgirî katliamından sonra insanların toplu olarak ilk defa Kürtçe söylediği bir etkinlik olarak onikinci yılına girdiğini kaydetti. Festivalin yapılış tarihinden bugüne amacının 1921’deki katliamda kırılan bilinci yeniden hatırlatmak olduğunu belirten Çelik, “1921’den sonra bizim orada her şey bastırıldı, insanlar kendi kimliklerini reddeder duruma geldi. Bizim amacımız geçmişle bağ kurarak, üzeri örtülen kültürü hafızalarda yeniden canlandırıp, hatırlatmaktı, festival bunu bir nebze de olsun başardı” dedi.

Coğrafyanın ortak adı Qoçgirî

Festivalin bölgedeki kültürel zenginliğini aktarma çabasında olduğuna değinen Çelik, bu sene ilk defa Kürtçe afiş de hazırladıklarını belirterek şunları ifade etti: “Üç dilde hoş geldiniz pankartı olacak. Ermenice, Kürtçe ve Türkçe. Kürtçe’nin Kurmancî ve Kirmanckî lehçeleri de olacak. Özellikle Ermenice olması bizim açımızdan ayrı bir önem arz ediyor. Çünkü Qoçgirî aynı zamanda Ermenilerin de bölgesidir, soykırımdan sonra bir tek aileden söz etmek bile zor. Ermeni bir grubu da davet ettik. Ancak ekonomik şartlarımız el vermedi.” Çelik, bu sene festivalle birlikte Qoçgirî Kültür Derneği adı ile yeni bir örgütlenmenin ilan edileceğini de söyledi. Köy ve ilçe derneklerinin artık miadını doldurduğunu söyleyen Çelik, “O coğrafyanın ortak bir adı var Qoçgirî” dedi.

Kurmanc, Kürt-Alevi kimliğidir

Qoçgirî Kürt coğrafyasının hem dilsel hem de dinsel asimilasyonun en yoğun yaşandığı yerlerden biri olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti: “Asimilasyon süreciyle birlikte dil de Türkçe oldu, bizim şu anda yapmak istediğimiz temel şey Kürtçe’nin bölgede yeniden etkin olması. Bence bu sene yeni bir başlangıçtır. Bu yıl ilk defa Kurmancî sunum da yapılacak. Kurmanc biz de hem Alevi kimliğini hem Kürt kimliğinin birarada olması manasında kullanılır. Dilin yeniden kazanılması aynı zamanda binlerce yıldır sürdürülen Alevi ritüellerinin de yeniden ortaya çıkmasını sağlayacak. Bununla birlikte Sivas Katliamı‘nda yitirdiklerimize atfen bugün ilk kez Cogi Baba Cemevi’nde Kürtçe cem yapılacak. İlk defa kendi toprağımızda Kurmancî cemimizi yapacağız.”

Sömürgeci dille sanat olmaz

Cemil Qoçgirî de, festivale katılmanın kendisi için ayrı bir motivasyon olduğunu belirtti. Festivalin halkın kendi kimliğiyle barışması anlamında temel bir yerde durduğunu kaydeden Qoçgirî şöyle konuştu: “90 yıl boyunca kemalist dalgayla yönetilmiş ve hala yönetiliyor. Bugüne kadar sömürgeci diliyle sanat yapıldı, müziği sömürgecinin dili ile yaptığında yüzeysel kalır. Müzik kültürünün aynasıdır. Kendi inancını, kültürünü, ibadetlerini, cemini, ağıdını yaşaman için, kendi dilinle icra etmen lazım. Bu gibi etkinlikler de buna imkan sunuyor. Doğru etkinlikler toplumu aydınlatır. Özellikle bu sene festivalde Kürtçe cem bağlanacak ben ilk defa göreceğim bu benim için önemli.”

Yeni bir hafıza yaratabilir

Qoçgirî’den seslendirdiği şarkılar ile tanınan Ayfer Düzdaş da, Qoçgirî katliamından sonra halkın kendi kültürü, dili, dini ve kimliğine karşı yabancılaştırıldığını ifade etti. Festivalin kendi kimliğine sahip çıkma anlamına geldiğini söyleyen Düzdaş, şunları kaydetti: “Qoçgirîli olmama rağmen festivale ilk defa katılıyorum. Heyecanlıyım, kendi topraklarımda yöreme ait ezgileri söyleyeceğim. Benim için çok önemli ve anlamlı. Aynı zamanda Qoçgirî’den derlediğim şarkıları direk kaynağına aktarma şansı yakalayacağım. Bu etkinlik tarih, dil, kültür, coğrafya bağlamında hem hafıza tazelemenin hem de yeni bir hafıza yaratmanın önünü açacak. Festival farkındalık yaratma anlamında mühim bir araç.”


ÖNDER ELALDI

İlginizi çekebilir...

PSAKD-DANISMA-KURULU-

PSAKD yöneticileri: Gençlerimiz ışık saçıyor-VİDEO

PİRHA- PSAKD şube yöneticileri, Antalya’da gerçekleştirilen iki günlük danışma kurulu toplantısını değerlendirdi. Uzun aradan sonra …