Cuma Cihan ve Yoldaşları Anısına

”..politik mücadele yöntemlerinin en üst düzeyine şiddet politikası,şiddet politikasının temel yöntem olduğu politik mücadeleyede silahlı mücadele diyoruz…” (H.İnan)

Cuma Cihan
Cuma Cihan
Varlığını tüm hücrelerine kadar Türkiye Devrimi’ ne adamış üç Yoldaşın tarihe not düştükleri günün yıldönümünü yaşıyoruz.      Sinan CEMGİL,Alpaslan ÖZDOĞAN,Kadir MANGA;
O’nlardan tam on yıl sonra aynı yer,aynı ruh,aynı inanç ve aynı kararlılıkla THKO stratejisinden milim sapmadan,adlarını Türkiye Devrim tarihine kanlarıyla yazdılar  .”Cuma CİHAN,Recep SARIASLAN,İbrahim ÇAKIR…”
Yani; ”Drej,Baba Recep,İbo…” O’nları tüm saygımızla selamlıyoruz…
Burada amacız;geçmişten bugüne eksik bıraktığımız bir görevi kendi adımıza bir nebzede olsa getirebilmek.Diilimizin döndüğüncede anlatabilmek bir dönemi.Bunu yaparkende sadeceTHKO-TDY anlayışlarına önderimiz-yoldaşımız Drej’in bakışını irdelemek.Bunu geç kalmış bir zorunluluk olarak görüyoruz.
Dede ve yoldaşlarının THKO nu kurarak başlattıkları Türkiye Devrimi süreci önder kadrolarını savaşta kaybetmeleriyle birlikte sekteye uğramış ve yoldaşII ile birlikte ayrışma-saflaşma başlamış,oportünist-dönek-yılgın-pasifist-idealist-inkarcı(önderlere maceracı diyecek kadar haddini bilmez) kanat bir tarafta,THKO’nu ideolojik-politik sürdürme çabasında olanlar diğer tarafta yer almıştır.Biz burada birincileri konuşmayacağız.Burada esas olanTHKO’nu temel alan yapılanmalardır.

Peki; Türkiye nin çeşitli bölgelerinde var olan ama organik birliktelikleri olmayan bu yapılar nasıl biraraya getirilerek THKO yeniden merkezi yapısına kavuşturulabilirdi? İşte Drej le olan sürecimiz tamda bu dönemde,O’nların yoldaşlarıyla birlikte Toptaşı cezaevinde bulundukları dönemde başlamıştır.Kısa süren görüşmeler sonunda gerek THKO’nu yeniden oluşturmak konusunda olsun,gerekse diğer bölgelerdeki ”inanan”gruplarla birliktelik kurabilmenin koşulları konusunda olsun tam bir fikir birliğine varılmıştır. ”..her konuda biz buradan görüşlerimizi söyleriz,aslolan dışarısıdır karar alınır biz dışarının kararına uyarız…”sözleri Drej’in sözleridir. Bu doğrultuda tüm gruplarla görüşme kararı alınarak süreç başlatıldı.

Bizim bu konudaki (birliktelik)ilkemiz; TDY temel alınarak en ileri kadrolar ortak eylemlerle biribirlerini tanımaları,sıcak mücadele içersinde askeri-politik yoldaşlık bağlarının,sınanmışlık-güven temelinde gelişebileceği” ilkesi” idi.Bu temelde bir grupla yapılan görüşmelerde,karşı görüş olarak ; TDY,her bölüm tek-tek tartışılarak görüş birliğine varmak ve eğer her konuda fikir birliğine  varılırsa  o dediğimiz ortak eylemlere geçilebileceği,daha sonra yapılaşma  olabileceği tezidir.

O görüşme sırasında bize Türkiyede faşizm 1923 te mi,1946-50  de mi yoksa 1970 martıylamı başlamıştır! Bu bizim için çok önemli,birkere bunda anlaşmamız lazım.. gibi görüş sunulmuştur. Drej buna şiddetle karşı çıkarak ”..Dede TDY de herşeyi  yoruma açık bırakmıyacak şekilde ortaya koymuştur,biz THKO mücadelesinimi başlatacağız  yoksa dernek kongresimi yapacağız..” demiştir.(söz konusu arkadaşlar daha sonraları kendi düşünceleri doğrultusunda mücadele etmişlerdir)
Bir diğer gurupla(inisiyatifi geçmişten bir büyüğümüz önderliğinde olan) yapılan görüşmede ise olumlu bir gelişme kaydedilerek yüksek yoğunluklu eylemler gerçekleştirilmiş fakat o grubun kadroları yapıya monte edilememiştir. O görüşmelerde büyüğümüz dediğimiz kişinin ”..eğer Türkiye de THKO mücadelesi sürdürülecekse bunu sizin yapacağınıza yürekten inanıyorum ve her türlü olanağımı bu yapıya sunmaya hazırım…” demesini bugün tekrar ilgili insanlara anlatmasını(hala sağ) Cuma CİHAN ve  yoldaşlarına  karşı bir görevi , borcu olduğunu hatırlatıyoruz ve istiyoruz…

Ege bölgesindeki gurupla birliktelik konusunda ilke birliğine varılmış  fakat dönemin savaş şartlarının ağırlığı nedeniyle uygulama safhasına geçilememiştir.Sinan Hoca’ ların Nurhaklarda iken yerel halktan ilişkisi konumunda olan  bir büyüğümüzün inisiyatifindeki grupla (Drej yoldaşın özenle istediği-ilgilendiği) diyalog olumlu seyir izlemiş,süreci Baba Recep ; jitemci olan ve bölgedeki faşist örgütlenme ve eylemlerin merkezi konumundaki kişiyi kendi bölgelerinde cezalandırarak taçlandırmış ve bu guruba hertürlü lojistik olanak sağlanmıştır.Buna rağmen  bu gurup (ferdi tavır-istisnalar hariç) 12 eylül sürecinde çok kötü bir sınav vermiştir.Yukarıda Drej ve yoldaşlarının mücadeleyi hangi evrelerden geçerek sürdürdüklerinin kısa bilgilerini aktarmaya çalıştık..

Sonuç; herkes şunu iyi bilmelidir; Hüseyin İNAN ve yoldaşlarının başlattıkları silahlı mücadele, Drej ve Yoldaşları tarafından sürdürülmüştür.Ve O’ nlar  bunu dosta ve düşmana en somut ifadelerle göstermişlerdir. Hiçbir yurtiçi-yurtdışı yardım talebini kabul etmemişlerdir.Herşeyi kendi güçleriyle oluşturmuş, o gücüde THKO’ nun ideolojisinden almışlardır.O amansız çetin şartlarda dahi bir kez olsun yurtdışı   konusu  bahsi dahi geçmemiştir.Önderleri irade değil sıcak mücadelenin kendisi yaratır. Drej yoldaşta yaşamın ortaya çıkardığı önderimizdir.Devrime olan inanç,kararlılık ve fedakarlık; O’ Recep SARIASLAN’dır. Ve gencecik yaşında kısa sürede Türkiye Devrimi’ ne ve THKO’na olan inancını Drej’ lere yirmidört saat yoldaşlık düzeyine çıkarma başarısını gösteren ; fedakar-mütevazı-soğukkanlı-cesur ve yiğit insan.İbo yoldaş; İbrahim ÇAKIR…!

Şu bilinmelidirki; Yoldaşlarımız hiçbir eylemlerinde THKO imzasını kullanmamışlardır. ”..biz bu yetkiyi ancak Sinan Hocalar ın ulaşmak istedikleri hedefe ulaştığımızda alırız…” (C.Cihan) diyen bir mantıkla mücadele etmişlerdir. Ve O’nlar bu yetkiyi almak içinde tüm dikkatlerini amerikan üslerine yoğunlaştırmışlar ,çalışmalarını bu yönde sürdürmüşlerdir. O’nlar büyük ve sansasyonel, Türkiyeyi sarsacak eylemin arifesindedirler.

İşte büyük çatışma tamda bu döneme rastlamıştır.

Ve O’nlar son mermilerine kadar THKO’ na yakışır onurlu bir çarpışma sergilemişlerdir.

Ve biz bugün; Onur-Şeref-Namus diyebiliyorsak eğer, imza O’ nlara aittir.

Ve O’nlar yaşatılacaksa eğer; ideolojik-politik mücadeleleri sürdürülerek yaşatılabilir…
” O BAYRAK, O’ NLARIN MÜCADELESİNİ SÜRDÜREBİLEN YOLDAŞLARININ ELLERİNDE YÜKSELECEKTİR…”

DEVRİM SAVAŞÇILARI ÖLÜMSÜZDÜR…!

İlginizi çekebilir...

Bulutlara Güneşe 1

Bulutlara Güneşe

Mustafa Öztürk’e agıt yakılmasın. Çünkü Mustafa Öztürk Kürd Ulusal mucadelesinin bir sıra neferiydi.Hayatı boyunca karşılıksız …