Alevi sanatçılar kaygılı; 27 bin kişilik kampa karşı Terolar’da eylem sürüyor.

Maraş’ın merkeze bağlı Terolar  bölgesinde yapımı devam eden 27 bin kişilik mülteci kampına karşı Alevi yurttaşların başlattığı  eylem 3 aydır devam ediyor. Terolar’da dün sanatçıların katılımıyla Muhabbet Cemi düzenlendi.

BAHAR KILIÇGEDİK | HABERDAR | ÖZEL-Alevi yurttaşların yoğunlukta yaşadığı Maraş’ın merkez  Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Terolar bölgesinde 27 bin kişilik mülteci kampının yapımına tepkiler sürüyor. Terolar köyü sakinlerinin kampa karşı başlattığı eylem 90’ıncı gününe girdi.

Maraş Yaşam Platformu tarafından dün Aşağı Terolar Köyü Cemevi’nde  sanatçılar  Erdal Erzincan, Tolga Sağ, Hüseyin Turan, Ulaş Özdemir, Muharrem Temiz ve çok sayıda Alevi dedesi ve pirinin katılımıyla Muhabbet Cemi düzenlendi. Yüzlerce kişinin katıldığı Muhabbeti Cem’i Gülbeng okunmasıyla başladı. Zaman zaman yaşanan elektrik kesintileri tepkilere neden olsa da,  sanatçılar elektrik kesintisine aldırmadan Alevi deyiş ve türkülerini seslendirdi.  Semah gösterisinin ardından alevi yurttaşların lokma dağıtımıyla  Muhabbet Cemi son buldu.

KAMP SADECE BURANIN SORUNU DEĞİL

Alevi deyiş ve türküleriyle Muhabbet Cemine katılan sanatçılar,  kampa karşı olma nedenlerini anlattı. Sanatçı Erdal Erzincan,” Şaşırmadığımız, tarihden bu yana Alevi toplumuna, insanlarına karşı yapılan oyunlardan bir tanesi burada yapılıyor. Biz, burada halkın gönülden yürekten yanındayız.  Buradaki olay bu köyün, bu coğrafyanın bir sorunu değil, bütün Alevilerin sorunudur. Bunun duyulması için buradayız. Kampa karşı bir direnç lazım.” dedi.

ALEVİLERİN İNANÇ VE YAŞAM KÜLTÜRÜNÜ YOK  ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Kampın çok insani bir duygu ile yapılmadığı görüşünde olan sanatçı Tolga Sağ ise, “ Türkiye’de yer mi kalmadı, insanların tepki gösterdiği bu alana niye yapmak zorunda hissediyorlar kendilerini; Çünkü burada bir inanç, bir yaşam kültürü  var. Onu da yok etmeye çalışıyorlar, aynı zamanda. O yapıyı burada hakim kılıp, burada insanların belki yarınlarda yaşadıkları yerleri bırakıp gitmelerine sebep olmak, buradaki tarihsel bağlarını koparmak istiyorlar. Bizim tarihsel bağlarımız koptuğu zaman o inancımızın kültürümüzün o dinamikleri de zayıflayacak. Onların istediği gibi,  bir sonraki kuşağa bir şey aktaramayacağız. ‘Biz geçmişimizde buraydık. Şöyle cem ederdik’ diyeceğimiz bir geçmişimiz, tarihimiz kalmayacak. Bizim  burada direndiğimiz nokta aslında bu. Kendi adıma benim buraya gelme sebebim, öncelikli olarak inançsal ve kültürel dokuyu korumak. Biz müzikal repertuarımızı belirlerlerken de, Maraş yöresini çok önemsiyoruz. Maraş’ta gerçekten Alevi öğretisinin, kültürünün, inancının çok önemli örnekleri var. Biz, buralardan sanatçı olarak da çok yaralandık. Bizim için de daha çok hassas düşünmemiz gerektiren bir coğrafya. Burayı yalnız bırakmamız gerekiyor.” diye konuştu.

BİRŞEYLERİN ALTI KAŞINMAK İSTENİYOR

Hüseyin Turan da diğer sanatçı arkadaşları ile aynı görüşte. Kampın özellikle bu bölgeye yapılmasının iyi niyet taşımadığını belirterek, “Maraş katliamı üzerinden bir hayli zaman geçmesine rağmen unutamadığımız acılardan bir tanesi. Şimdi yeniden burada bir şeylerin altı kaşınmak isteniyor. Bu kampın yapılması bence iyi niyet barındırmıyor. Bu ülkenin de bir Alevi kitlesi,  gerçeği ve bir kültürü var. Bu kültürün bütün bir ülkeye yayılan bir zenginliği var. Biz önce insan olarak baktığımız için Alevi öğretisinin başında da bu var. Örgütlenmeden bir şeyler altından kalkamayacağız. Bu birliktelik dayanışma önemli ama bunun artması, çoğalması gerekiyor. Ülkenin her yerine bu kamplar yapıldığında  çok büyük sorunlar çıkacaktır.  Suriyeli mülteciler elbette insandır bir yerde barınmalılar, bizlerde yardımcı olmalıyız ama  burada başka bir şey var. Bu ülke 14 yıldır  bir şekilde yozlaştırılıyor. Burayı, bü kültürü de yozlaştırmak istiyorlar. Alevi topluluğu bu ülkede bir demokrasi kırıntısı varsa onun sigortasıdır. Burada iyi niyet görmüyorum. Daha farklı yerlerde bu insanlar konuşlandırılır. Umarım onların istediği gibi değil bizim istediğimiz gibi olur” diyor.