Alevilerin yoğun yaşadığı bölgeye yapılmak istenen sığınmacı kampı, Maraş katliamının yaşandığı kentte tedirginlik yarattı. Sınır güvenliğinin sağlanamadığına ve kamplarda cihatçıların barınabildiğine dikkat çeken bölge halkı, buna karşı çıkıyor.
Kahramanmaraş’ta, Suriyeliler için kurulan bir çadır kentin, Alevilerin yoğun yaşadığı Sivricehöyük Mahallesi’ne taşınması kararına tepki gösteren bölge halkı eylem başlattı.
K
onteyner kentin kurulacağı alanda çadırlarıyla bekleyen halk, Türkiye’deki sığınamacı kamplarında cihatçı unsurların da barınabildiğini belirterek, Alevi ve solcuların hedef alındığı 111 kişinin öldüğü 1978 Maraş katliamının benzerinin yaşanmasından korktuklarını belirtiyorlar.
Maraş Yaşam Platformu öncülüğünde yapılan eylemler altıncı gününe girdi. Platformun avukatlarından Mustafa Torun, Sputnik’e yaptığı açıklamada, sınır güvenliğinin yeterince sağlanamadığını, kamplara cihatçı kişilerin de girebildiği yönünde bilgiler olduğunu anımsatarak, bölge halkının tedirginlik duyduğunu kaydetti.
‘KAMPLARDA TERÖR UNSURLARI DA YER ALIYOR’
Kampın bölgedeki evlerle mesafesinin sadece birkaç metre olacağını belirten Torun, “Daha önceki kamplardan, Kahramanmaraş’ın içinde yapılmış olan kamplardan, İslâhiye’deki kamplardan edinilen tecrübeler şu yönde: Orada terör unsurları da yer aldı. Birçok adli vaka gerçekleşiyor. Bölge, Kahramanmaraş’ta adli vakaların neredeyse hiç olmadığı bölgelerden bir tanesi. ‘Bu kadar itidalli bir yere, ne motivasyonla geldiğini bilmediğimiz insanların getirilmesini istemiyoruz’ diyor halk aslında” ifadelerini kullandı.
‘HIZLI MÜDAHALE EDİLMESİ ZOR BİR BÖLGE’
Suriye’deki cihatçı grupların Alevileri hedef aldıklarına ve Sivricehöyük’e sığınmacılar arasında silahlı kişilerin gelmesi ihtimaline değinen Mustafa Torun, Maraş katliamını hatırlatarak, “Böyle bir şeyin tekrarlanması çok büyük facia olacak. 27 bin insan yerleştirileceğinden bahsediliyor” dedi.
Sığınmacıların şu an kaldığı çadır kent civarında iki yıl önce olaylar çıktığını anımsatan Torun, şehrin dışında bulunan Sivricehöyük’te olası bir olumsuz duruma hızlıca müdahale edilemeyeceğini savundu.
Avukat Torun, kamp yapılacak arazinin mera olduğunu ve bölge sakinlerinin geçimi açısından da önem teşkil ettiğini söyledi.
‘ARAZİNİN VASFI USULSÜZ OLARAK DEĞİŞTİRİLDİ’
Kamp kurulması kararından önce arazinin kanunen inşaat yapılması yasak olan mera vasfında olduğunun altını çizen Torun, “Mera Komisyonunun o araziyi mera vasfından Hazine arazisine çevirdiğini ve TOKİ’ye devredildiğini öğrendik. TOKİ de, Kalyon İnşaat adında Gaziantep merkezli bir şirkete ihale etmiş. Alelacele cumartesi günü iş makineleri geldi, konteynerler getirilmeye başlandı” dedi.
Mustafa Torun, mera vasfında olan arazinin Hazine arazisine usulsüz şekilde çevrildiği gerekçesiyle, İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açacaklarını belirtti.
‘MÜLTECİLERE KARŞI DEĞİLİZ’
Maraş Yaşam Platformu’nu içerisinde yer alan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kahramanmaraş Şubesi Başkanı Salman Akdeniz ise Sputnik’e yaptığı açıklamada “Mültecilere karşı olan bir tavır değil bu. Mezhepsel bir yaklaşım da değil. Maraş’ta daha önce yaşanmış olan acılardan dolayı Maraş Alevilerinin tedirginliği, korkusu” dedi.
‘IŞİD VE EL NUSRACILAR MÜLTECİLERİN ARASINA KARIŞMIŞ OLABİLİR’
Sığınmacı kamplarında güvenliğin sağlanamadığına ve cihatçı unsurların da barınabildiğine dikkat çeken Akdeniz, “Gelecek olan Suriyeli yurttaşların içerisine karışabilecek IŞİD’li, El Nusracı çeteler, katil sürüleri olabilir. Bu bakımdan insan kaygılı, tedirgin. Yoksa direkt ilkel ve gayri insani değildir bu karşı çıkış” dedi.