Maraş’ta Kürt Alevilerine dönük Türk devletinin eliyle ülkücü ve faşist güruhlar üzerinden 19 Aralık 1978’de başlayan ve bir hafta boyunca kesintisiz bir şekilde süren saldırılar sonucu gerçekleştirilen katliam 26 Aralık’a kadar sürdü.
Bir hafta süren Alevi kıyımı
“Ellerinde Alman tüfeği, mavzer, makineli tüfekler vardı. Kadınlarımızın memeleri kesildi. Altı aylık çocuğumuza kurşun sıkıldı. Kolları kesildi, kafaları ezildi. Kadınlarımızın hem ölüsüne hakaret ettiler, hem dirisine” diye düzinelerce kan donduran ifadendin olduğu Maraş Katliamı, 19 Aralık 1978’de başlayarak 26 Aralık gün sonuna kadar bir hafta boyunca devam eden ve asker-polis gözetiminde yapılan saldırılar sonucu yaşandı. Kürt Alevilere karşı Türk devleti tarafından yapılan katliam kayıtlara “devlet sırrı” olarak not düşüldü.
Maraş katliamı, 19 Aralık gecesi ülkücülerin bir sinemada tahrip gücü düşük bir bombayı patlamasıyla başladı. Ardından yine ülkücülerin toplanarak, “Kanımız aksa da zafer İslam’ın” ve “Müslüman Türkiye” sloganlarıyla coşturduğu faşist güruhlar üzerinden Alevilerin toplandığı mekanlara saldırmasıyla devam etti. Ertesi gün 20 Aralık’ta Alevilerin gittiği bir kıraathane bombalandı.
21 Aralık’ta 2 Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (Töb-Der) üyesi öğretmen öldürüldü. 22 Aralık’ta katledilen öğretmenler için yapılan cenaze törenine saldıran faşist güruhlar, cenazeye katılan kitleye “Komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz” diyerek galeyana getirdikleri üyeleriyle cenaze törenine katılanlara saldırttı.
Yine o dönem Bağlarbaşı camii imamı olan Mustafa Yıldız, cuma hutbesinde, “Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP’li Sünni imansızları temizleyeceğiz” şeklinde verdiği vaaz ile birlikte olaylar daha da büyüdü.
POLİS GÖREV DIŞI BIRAKILARAK ALEVİLER KATLİAMA TERK EDİLDİ
Alevilere dönük yapılan saldırılarda her zaman olduğu gibi polisin hiçbir şekilde faşist güruhlara müdahale etmemesi dikkat çekerken, faşist güruhlar kentin ortasında Alevilere ait iş yerlerini o gün tahrip ederek, 3 kişiyi de katletti. 22 Aralık gecesi ülkücülerin Sünni mahallelerinde “Yarın solcu Aleviler silahla bize saldıracak” diye yaptıkları yalan propaganda ile Sünnileri silahlandırdı.
23 Aralık’ta ülkücü faşist güruhlar üzerinden silahlanan ve galeyana getirilen kitle, Alevilere dönük adeta bir kıyıma girişti. Alevilere dönük durulmayan saldırılar devam ettiği gibi sözde “polis-halk çatışmasını önleme” gerekçesiyle o gün kentteki bütün polisler de görev dışı bırakıldı. 24 Aralık’ta içişleri bakanlığı tarafından sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ancak ülkücü faşist güruhlar çevre köy ve ilçelerden getirdiği silâhlı grupların takviyesiyle, Alevilere dönük katliam ve talanı insanlık dışı boyutlara taşıdı.
İNSANLAR; KADIN, HAMİLE, ÇOCUK VE YAŞLI DENİLMEKSİZİN KATLEDİLDİ
Ülkücü faşist güruhlara polis teşkilatı tarafından da açılan alan üzerine, “Komünistleri bırakmayın, Allah yoluna kesin, Sütçü İmam aşkına vurun”, “Bugün cihad günüdür, bir Alevi öldüren cennete gider”, “Alevileri öldürelim, memleketten temizleyelim”, “Alevileri öldürün, şahit kalmasın” diyen sayısız kişi Maraş’taki Alevi mahallelerinde ellerinde silah, bomba, satır, sopa ve saldırı aletleriyle Alevilere saldırıp durdu.
Faşist güruhlar, Alevilerin yaşadığı Yörükselim, Yenimahalle, Serintepe, Mağaralı, Karamaraş mahallelerine aralıksız saldırılarda bulundu. Bu mahalleler taranıp, bombalanıp, kundaklanarak etrafları çevrildi. Ölülerin taşınması, yaralıların hastanelere götürülmesi engellendi, hastaneler kuşatıldı; insanlar kadın, çocuk, hamile, yaşlı, hasta, yaralı ayrımı yapılmadan öldürüldü.
Ülkücü faşist güruhlar, “Aleviler dinsiz ve sünnetsizdir” diye yaptıkları provokasyonla gözlerini kan bulayan saldırganlar, insanların pantolonlarını indirip sünnetli olup olmadıklarına dahi baktılar. Alevi mahallelerinin yanı sıra, Sünni mahallelerinde de önceden işaretlenmiş Alevi evlerine baskınlar yapıldı. 25 Aralık günü Aleviler basılan evlerinde korkunç katliamlara imza atmaya devam etti.
26 Aralık’ta katliam saldırıları ancak yatışabildi. 26 Aralık günü saldırıların hemen hemen dinmesiyle Maraş’tan başta Antep ve Adana olmak üzere birçok farklı yöne taksi, kamyon, minibüs ve traktörler büyük bir insan göçü başladı. Aleviler maruz kaldıkları saldırılar ardından kentin kalabalık nüfusu olmalarına rağmen kenti terk etti.
YARIN: Yüzleşilmeyen katliam