TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Türkiye’nin 2018 yılı Hava Kirliliği Raporu’nu açıkladı. Bozoğlu, “Türkiye’de en az 60 milyon vatandaşımız kirli hava solumaktadır. Yani yılın 3’te 2’sinde kirli havaya maruz kalmaktadır. Bu ciddi bir halk sağlığı problemidir” dedi.

EN KİRLİ HAVA 3 BÜYÜK İLDE

DHA’nın haberine göre Bozoğlu, daha sonra illere göre partikül madde, azotdioksit, azotoksit ve kükürtdioksit parametrelerine göre hesaplanan hava kirliliği oranlarını açıkladı. Hava kirliliğinin başta solunum yolları hastalıkları olmak üzere, akciğer kanserine kadar varan ciddi hastalıklara yol açtığını belirten Bozoğlu, “Yıllık ortalamalarına baktığımız zaman, Türkiye’nin tamamında partikül madde yani toz probleminin olduğunu ve halk sağlığını tehdit ettiğini söyleyebiliriz. Bu kentlerin başında İzmir, İstanbul, Ankara, Adana, Kahramanmaraş-Elbistan, Erzurum, Ağrı, Iğdır, Bursa, Mersin, Niğde, Erzincan, Denizli, Afyon ve Muğla gelmektedir. Partikül maddenin temel kaynağının taşıtlar, kentsel dönüşüm, toz ve sanayi olduğunu da söylemek gerekiyor” diye konuştu.

‘TOZ KİRLİLİĞİ YAŞANDIĞINI GÖRÜYORUZ’

Termik santrallerin olduğu Muğla Yatağan, Afşin Elbistan gibi bölgelerde de çok yoğun bir hava kirliliği olduğunu kaydeden Bozoğlu, uydu verileri üzerinden Türkiye ve Avrupa’nın toz problemini de karşılaştırdı. Bozoğlu, “Ortaya çıkan veriler gerçekten üzücü ve halk sağlığı probleminin Türkiye’nin her tarafında yaşandığını ortaya koyan veriler olduğunu gördük. 2003 yılında hava kirliliğine karşılıklı olarak baktığımız zaman Türkiye’nin hava kirliliği Avrupa’ya göre sadece yüzde 5,6 oranında fazlayken, 2018 yılına geldiğimizde bu oranın yüzde 33,4’e çıktığını görüyoruz. Yani Avrupa’da alınan önlemler partikül madde oranlarının azalmasını sağlamış ama Türkiye’de yeterince önlem alınmaması nedeniyle hızlı bir toz kirliliği probleminin yaşandığını görüyoruz” diye konuştu.

Uzun yıllardır iki termik santral nedeniyle hava kirliliğiyle boğuşan Elbistan’a yeni bir termik santral daha kurulacak. Santralin yakınındaki köyler ise kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya.

Kahramanmaraş’a bağlı Elbistan’da Anadolu Enerji A.Ş. tarafından kurulması planlanan 500 MW gücündeki termik santralle ilgili hazırlanan ÇED raporu için İnceleme Değerlendirme Kurul toplantısı 4 Ocak’ta yapılacak.

Diken’den Rıfat Doğan’ın haberine göre, Elbistan’da yeni kurulacak termik santrale karşı köylüler 6 bin imza toplayarak, 350 Ankara gurubu tarafından hazırlanan dilekçeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunmuştu. Bakanlık ise itiraz dilekçelerine gönderdiği yanıtta “ÇED raporunda iklim değişikliği ayrıntılı yer alacaktır” demişti.

KÖMÜRÜN ENERJİSİ DÜŞÜK

350 Ankara Grubu’nun ÇED raporundan yola çıkarak termik santralin olası risk ve tehditlerine dikkat çektiği veriler şu şekilde:

* Termik santralde kullanılacak Kömür hem yerli, hem ıslak hem de enerjisi çok düşük,

* Kükürt için Baca Gazı Desülfürizasyon (BGD) Ünitesi olacak. Ünite yüzde 90 verimle çalışırsa ve kükürtü tutsa bile yılda 30 bin ton civarı kükürtdioksit çevreye yayacak,

* Şirket üniteyi çalıştırmak yerine elektriği satmayı tercih ederse, her yıl 300 bin ton civarı kükürt dioksit çevreye yayılacak.

* Tesis saatte 1412 metreküp suya ihtiyaç duyacak. Yani yılda 12 milyon metreküp suya ihtiyaç olacak. Bu miktarda su bölgedeki su kaynaklarından karşılanacak. Aşırı bir kuraklıkta doğa ve halk suyunu termik santral ile paylaşmak zorunda kalacak.

SU KAYNAKLARI KİRLENECEK

DSİ’nin Adatepe Barajı ile yapacağı sulama 317 bin dekar arazi suya kavuşacakken, santral bu suyun bu bölgeye gelecek kısmını engelleyerek kendisi kullanacak, yani hem bölgenin sulu tarıma geçmesini engelleyecek, hem de 49 bin dekarlık santral bu sulanabilecek alanın ortasına kurulacak ve kalan toprakları da zehirleyecek.

Yer altı su rezervleri ağır metallerle kirlenecek, bu durumda yörede insanların yeraltı suyunu sebzesine, hayvanların ve insanına içirmesi imkansız hale gelecek.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE ETKİ EDECEK

Termik santralin iklim değişikliğine yol açacağını kaydeden 350 Ankara Grubu, açıklamasında “Kömür yakarak 100 birim enerji elde edecek, bunun 49’ini elektriğe çevirecek. Ardından tesis içinde bir miktarını kullanacak. Tesis içi tüketim sonrası teorik olarak 43’ünü şebekeye elektrik olarak verecek. Yani 100 birim enerji üretecek ve o ölçüde iklimi değiştirecek, şebekeye ise sadece 43’ü gidecek” ifadelerini kullandı.

Halihazırda Afşin-Elbistan’da bulunan termik santraller nedeniyle çevre köylerin  hava kirliliği ile boğuştuğu, köylerin hemen içerisinde kurulan termik santrallerden çıkan dumanların, köylerin içine düştüğü ve köylülerin dışarı çıkmakta zorlandığı basına yansımıştı