Yaşamını çocukları okutmakla ve boş zamanlarında keklik avcılığıyla geçiren Hüseyin öğretmen ‘de aramızdan ayrılarak sonsuzluğa göç etti.
Peki kimdi Hüseyin Öğretmen?
O Kürecik İsyanını başlatan ve daha sonra Osmanlı askerlerince pusuya düşürülerek öldürülen Pıxoların Alibeyîn torunuydu. Alibey babamın en büyük abisiydi. Halepte Askeri Ruştiyesinde okumuş Müstafa Kemal Paşa, İsmet Paşe ve Kazım Karabekir Paşa başta olmak üzere bir çok Osmanlı ve Alman üst rütbeli subayı tanımış onlarla Fransız devrimi ve özgürlükler üzerinde tartışmış, cesaretli, bilgin, korkusuz bir kızılbaş Kürd aydınıydı. Kızılbaş Kürtlerin dedesi ve önderi olan Sinamilli Mustafa ve Büyük Tacım Dede’nin sevgisini kazanmış ve onların sağ kolu olmuştu. İsyanı Askeri alanda örgütlemiş, eğitmiş, Osmanlı Askerini, ve onların işbirlikçilerini bir çok çatışmada Kürecik, Elbistan, Avşin, Gürün, Kangal topraklarında dize getirmiş, ve püskürtmüştü.
Alibey amcam yerli işbirlikçilerin Osmanlılarla anlaşarak pusuya düşürülerek yoldaşı Örenli Mahmudi Hudeyle birlikte Kani Çavraş (Karagöz) Pınarının başında vurulduğunda iki çocuğu vardı. “Meyu meyu be şafeu / karakoli da dapeye / da dakujun az çırbıkem ba du çağanu” türküsü amcam Alibey’in eşi KINI yengemin o tarihte dile getirdiği bir türküdür. Bu türkü daha sonra değişik versiyonlarla değiştirilerek söylenmiştir. Kını yengemin türküden dillendirdiği iki çocuktan kızı Dode ve oğlu Büyük Kalo’dur. İkisini babam büyütmüş. Dode gene dedemin yeğeni olan kepez köyündeki Sexo ile evlenmiş. Büyük Kalo’da Kını yengemin kardeşi olan ve Kürecik İsyanı’nda oldukça önemli bir rol alan ve 1942 yılı çıkan genel af’a kadar dağda isyancı olarak kalan Mustafa’yı Pıxe’nin kızı Elif hanımla evlenmişti. Elif ve Büyük Kalo Dedem Pıxo’nun (Kürd Süleyman – Körsüleyman ve zorla adı değiştirilen şimdiki adıyla Dorulova Köyünde) Osmanlı Askerlerince yakılan Konağının yerine yapılan eve yerleşiyorlar.
Sevgili Hüseyin Amcamın oğlu Büyük Kalo’nun üçüncü çocuğu olarak bu evde doğdu. Beş yıllık İlk okulu orada okuduktan sonra Akçadağ Öğretmen okulunun yatılı sınavlarını kazandı, orayı bitirdi. Okulda özellikle güzel bir sesi ve Flüt çalması nedeniyle öğretmenleri onun Müzik akademisine yollamak istedi. Ancak babası hastaydı. Annesi öğretmenlik yapmasını istedi. Çok istemiş olmasına rağmen Müzik akademisine gidemedi.
Öğretmenliğe başladı. Derslerin dışında çocuk yaşta beri sevda sardığı keklik avı ve bahçede ağaç ve sebze yetiştirmekle geçirirdi.
Karadeniz’in bir dağ köyünde öğretmenlik yaparken onun yanık Flüt sesine köyün güzel kızı Emine hanım aşık oldu. Dayanamadı sonunda toplayıp eşyasını ona geldi. Evlendiler iki oğlu, iki kızı oldu. Emine hanımla el ele verdiler çocuklarını yetiştirdiler. Türkiye sınırlarını da aşarak tanınan kadın basketbol Antrenör ve hakemlerden biri olan Seçim Demirel Hüseyin öğretmenin kızıdır. Hüseyin öğretmen “kızları özgür olmayan bir ülkede özgürlükler zaten mezara gömülmüştür” derdi.
Emeklilikten sonra tekrar doğduğu Kürdsüleyman (Dorulova) Köyü’ne yerleşti. Babasından, dedesinden kalan tarlalarda bahçe ile uğraşarak zaman geçirdi. Geçen yıl aniden hastalanmasıyla lanetli bir hastalık olan kansere yakalandığını öğrendi. Kızı Seçim ile oğlu Süleyman onu Izmit’e götürerek babaların bir an önce sağlığa kavuşması için ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Hüseyin öğretmenin kardeşi olan Hasan öğretmen Almanya ile Sakarya arasında mekik dokur gibi geldi gitti. Hepsi çaresizdi. Doktorlarda çaresiz kaldı.
Kanser hastalığı daha güçlü çıktı. Birlikte büyüdüğümüz amcamın torunu, yeğenim, kardeşim Hüseyin Öğretmen sonsuzluğa olan yolculuğuna çıktı, göçtü. Bu acı haberi uzak bir ülkede almanın acılara nasıl bir acı kattığını inanıyorum ki tahmin ediyorsunuzdur.
Hani derler ya acı düştüğü yeri yakar. Hüseyin öğretmenin Ablası Kiraz Başyurt hanıma, abisi İbrahim, kardeşi Hasan, eşi Emine Hanım, çocukları, yeğenleri ve yakın akrabaları, dostları, öğrencilerine uzun bir ömür diliyorum. Hüseyin Öğretmen’inde göçünün cennete varacağına inanıyor ve diliyorum.
09.08.2015
Molla Demirel