Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenler 40’ıncı yılında abluka ve yasaklamalara rağmen anıldı. Anma için Avrupa’dan ve Türkiye’nin çeşitli illerinden Maraş’a gelen Aleviler Maraş Katliamı’nı unutturmayacaklarını bir kez daha haykırdı. Anmada konuşan temsilciler “yarayı kaşımayın” diye açıklama yapan AKP’li vekillere “Bu yarayı biz açmadık, siz açtınız” diye seslenerek “Bu yarayı kapatmak Maraş halkının ve devletin görevidir. Maraş’ı unutmamak unutturmamak Alevi kurumlarının asli görevidir” dediler.
19-24 Aralık 1978 tarihleri arasında gerçekleşen ve resmi rakamlara göre 111 kişinin katledildiği, 210 ev ve 70 iş yerinin ise yakıldığı Maraş Katliamı, kentte Valiliğin aldığı yasak kararına ve polis ablukasına rağmen 40’ncı yıl dönümünde kınanıp, yaşamını yitirenler anıldı. Gerçekleştirilen anmaya, Demokratik Alevi Derneği (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan, ABF Genel Sekreteri ve AKD Genel Başkanı Doğan Demir, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Başkanı Hüseyin Mat, Britanya Alevi Federasyonu (BAF) Başkanı İsrafil Erbil, Avrupa Alevi Gençler Birliği (AAGB) Genel Başkanı Nadir Bal, Alevi Dernekler Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat, Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) Genel Başkanı Remzi Akbulut, Azizbaba Cemevi Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Enver Can, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Aydın Deniz, DAD Adana Şube Eş Başkanı Pir Zeynel Kete, HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, HDP MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş, CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, CHP Maraş Milletvekili Ali Öztunç ile katliamda hayatını kaybedenlerin yakınlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Kitle katliama dönük tepkilerini göstermek ve yaşamını yitirenleri anmak için Yörükselim Mahallesi’nde bulunan Erenler Cemevi’nde bir araya geldi. Cemevine katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları ile “Maraş’ı Unutma Unutturma” yazılı pankart asıldı. Anmaya katılanlar “Maraş’ı unutma unutturma”, “Katillerden hesap sorulacak”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları attı.
Düzenlenecek anma öncesinde Yörükselim mahallesini ablukaya alan polisler, kitleyi takip eden basın mensuplarının bir süre içeriye girmesine engel oldu.
Anmaya dış illerden katılmak için Maraş’a gelmek isteyen yurttaşlar ise şehrin giriş noktalarında GBT taraması bahanesiyle uzun süre bekletildiği öğrenildi. Yurttaşların bekletilmesinden dolayı programda aksaklık yaşandı. Anma çevre illerden gelen Alevilerin cemevine ulaşmasıyla başladı.
Pir Hasan Kılavuz’un gülbengi ile başlayan anma yaşamını yitirenlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşu, karanfil bırakma ve Hüseyin Gazi Metin Dedenin okuduğu deyişlerle devam etti. AKD Narlı ve Pazarcık Şubesi gençleri Maraş Katliamı’nda yaşamını yitiren canlar için semaha durdu.
“KATLİAMLARI UNUTURSAK YENİ KATLİAMLARA SEBEBİYET VERİRİZ”
Semahın ardından konuşan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Genel Başkanı Hüseyin Mat, aradan geçen 40 yıla rağmen adaletin yerini bulmadığını belirtti. Katillerden hesap sorulmadığını söyleyen Mat, AKP’li Maraş milletvekillerinin dün mecliste yaptığı basın açıklamasına atfen şöyle konuştu: “Bizler yarayı kaşımaya değil katliamların bir daha yaşanmaması için bir araya geliyoruz. Katliamları unutursak yeni katliamlara sebebiyet veririz. Sivas’ta, Çorum’da, Maraş’ta yıllardır anma yapıyor acılarımızı paylaşıyoruz. Ancak acılarımızı paylaşırken kimsenin canını yakmıyoruz. Bizler başka kimsenin bizim yaşadığımız acının başkaları tarafından yaşamasını istemiyoruz. Yıllardır burada bu anma etkinlikleri neden yasaklanıyor? Neden bu konuda bu kadar çaba gösterilir. Biz buralara barışı sevgiyi kardeşliği getirmek için geliyoruz. 40 yıl önce Maraş Alevisizleştirilmek istenildi. Ancak bugün burada bir cemevi var. Yani Aleviler katliamlarla baskıyla özünden vazgeçmiyor.”
“İNSANLAR AYNI SOFRADA BİLE OTURAMIYOR”
Mat’ın ardından konuşan Alevi Dernekler Federasyonu (ADFE) Başkanı Celal Fırat, 40 yıldan bu yana Alevilerin yüreklerinin kan ağladığını dile getirdi. Bu kadim topraklarda asırlar önce birçok milletin barış içerisinde birlikte yaşadığını vurgulayan Fırat, insanların şimdi aynı sofrada bile oturamadıklarını ve bu toprakların umuda, barışa, kardeşliğe ihtiyacı olduğunu kaydetti. Fırat, “Bu kadim topraklardan Hacı Bektaşi Veliler, Mevlanalar, Yunus Emreler geçti. Hepsinin tek amacı sevgiydi. Bizde bunu istiyoruz. Yunus’un dediği gibi bizim dilimiz sevgidir. El ele verelim ve bu topraklara sevgi getirelim” diye konuştu.
“ALEVİLER KATLİAMLARIN, DARBELERİN YANINDA DEĞİL”
Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) Genel Başkanı Remzi Akbulut ise Maraş’taki Sivil Toplum Kuruluşlarının ve Örgütlerinin dün katliama ilişkin yaptıkları açıklamanın kendilerini sevindirdiğini belirterek “Biz bugün onları burada görmekte isterdik. Ama kısmet olmadı” dedi. Hiçbir Alevinin katliamın ve darbelerin yanında olmadığını ifade eden Akbulut, AİHM, Yargıtay ve Danıştay’ın Alevilerle ilgili aldığı kararların hiçbirinin uygulanmadığını kaydederek “O zaman ortada bir kardeşlik kalmıyor. Diyanetin bu yılki bütçesi her sene olduğunu gibi diğer bakanlıkların bütçesinde kat kat fazladır. Ancak bu bütçe tek bir kesime harcanıyor. Alevilerde bu ülkenin vatandaşı ancak bu bütçeden tek bir kuruş Alevilere harcanmıyor. Bu bütçe tüm din ve inançlara eşit şekilde paylaşılmalıdır” şeklinde konuştu.
“ÜLKEYİ YÖNETENLER ELİNİ VİCDANINA KOYMALI”
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) adına konuşan ABF Genel Sekreteri ve AKD Genel Başkanı Doğan Demir, “Gönül isterdi ki bugün Sivas’ta olduğu gibi burada da miting yapabilseydik. Umarım hükümet bu konuda gereğini yapar. Biz de Sivas’a Çorum’a rahatça gittiğimiz gibi Maraş’a da sıkıntı çekmeden geliriz ve Maraşlılarla birlikte katliamı kınarız. Katliamların Alevisi Sünnisi yoktur. Burada insanlar katledildi. Bu memleket hepimizindir. Ortadoğu coğrafyasında her şeye rağmen bu ülkede birlik bütünlük bozulmuyorsa bu halkın dirayeti sayesindedir. Bu ülkeyi yönetenlerin de elini vicdanına koyup bu katliamları gerçekleştirenlere hesap sormalı ve katliamları anmaya rahatça gelmeliyiz.”
“MARAŞ BİR GÜNLE ANILAMAZ”
Demir’in ardından konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Gani Kaplan katliamın 40’ıncı yıl dönümünde Maraş Valiliğinin yine yasak getirdiğini hatırlattı. Yasaklamalarla anmanın önüne geçilemeyeceğini belirten Kaplan, “Maraş’a nasıl gelmeyiz biliyor musunuz; devlet katliamda tüm hayatını kaybeden ailelerden özür dilerse ve kayıp mezarlar bulunursa o zaman gelmeyiz. Yoksa asırlar boyunca gelmeye devam edeceğiz. Maraş’ın AKP’li vekilleri ‘Gelip yarayı kaşımayın’ demişler. İyi de biz mi bu yarayı açtık? Bu yarayı kapatmak Maraş halkının ve devletin görevidir. Maraş’ı unutmamak unutturmamak Alevi kurumlarının asli görevidir. Maraş Aralık ayıyla hatırlanan bir soykırım değildir. Eylül ayından başlayarak anılmalıdır. Maraş bir günle anılamaz” diye konuştu.
“ASIL FAİLLER YARGILANMADI”
HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen de 40 yıldan bu yana katliamın hesabının sorulmadığını söyledi. Her yıl düzenlenen anma programında yaşanan polis ablukasının katliamda yaşatılan psikolojinin tekrar yaşattığını vurgulayan Özen, çözümün katliamla yüzleşmek olduğunu belirtti. Asıl faillerin yargılanmadığını kaydeden Özen, “Devlet görevini yapmalı ve katillerden hesap sormalıdır. Kardeşlik edebiyatına son verip gerçek bir kardeşliği hayata geçirmelidir” dedi.
“İKTİDARLARINI ÇATIŞMAYLA YÜRÜTÜYORLAR”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal ise aradan geçen 40 yıla rağmen acının ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi. Katliamların tekrar yaşanmaması için katliamla yüzleşilmesi gerektiğini dile getiren Sarıbal, şöyle konuştu: “Şuan burada uygulanan güvenliğin 10’da biri Maraş’ta, Madımakta olsaydı bu olayların hiçbiri yaşanmazdı. Bizim tek isteğimiz bu vahşi katliamı yapanlardan hesap sorulmasıdır. Biz barış diyoruz. Onlar savaş diyor. Biz kardeşlik diyoruz. Onlar kardeşliği istemiyor. Çünkü onlar iktidarlarını çatışmayla yürütüyorlar.”
“KATLİAMIN İZİ HAFIZALARDA HALA TAZE”
Konuşmaların ardından ortak basın metnini Erenler Cemevi Başkanı Müslüm İbili okudu. Maraş Katliamı’nın izlerinin hala hafızalarda taze olduğunu ifade eden İbili, “Yanan tahrip edilen ve sahipsiz mezarlar nerede? Toplu halde nereye gömüldü? Mezarları var mı? Kayıp çocuk ve insanlara ne olduğu bilinmemektedir” dedi.
Alevilerin yaşadıkları topraklarda her daim barışın, hoşgörünün, sevginin dili olduklarını dile getiren İbili, kimsenin ötekileştirilmediği, dili, dini, rengi, cinsiyeti, etnik kökeninin yok sayılmadığı bir gelecek için her türlü asimilasyon ve katliama karşı duracaklarını söyledi.
Basın metninin de okunmasının ardından Pir Hasan Kılavuz’un lokma gülbengi vermesiyle lokma dağıtımına geçildi.
Mustafa YÜKSEL/Suay ABAK-MARAŞ